İlker Yasin maçı anlatırken diyor ki, Barcelona akedemisinde herşeyden önce sosyal ahlak öğretilir. Busquets'in, Pedro'nun her posizyonda sanki ayağı kopmuş bir şekilde yerlere atmaları hangi sosyal ahlak çercevesinde açıklanabilir. Veya Messi'nin yerdeyken çaktırmadan Ramos'a attığı dirsek. Ama Messi o değil mi, sevimli pıtırcık şey. Aman da aman !
Rıdvan Dilmen diyor ki, Pepe bu maçlarda sizi kurtarır ama şampiyonluğu getirmez. Aklınca laf sokuyor. Rıdvan Hoca'ya soralım bakalım, Pepe kaç lig maçında orta sahada oynadı. Kendi cevap veremez ama ben vereyim. Yalnızca ''1''. O da ligteki Barcelona maçından önce prova niteliğindeki bir maçta. Real Madrid neden ''şampiyon olamadı'' peki biliyor musunuz ? Hani anti futbolcu diye nitelendirdiğiniz Mourinho tüm takımla kapanan takımlara karşı stoperini çıkartıp forvet soktuğu için. Zaten hücum ağırlıklı oynarken bir de.
Mourinho'nun çalıştırdığı takımların sadece Barcelona karşısındaki maçlarını izleyenlerin yakıştırdığı ''anti-futbol'' damgasını yapıştıran şahıslara soruyorum, Chelsea Premier Lig'te nasıl şampiyon oldu, veya İnter ? İnter veya Chelsea Şampiyonlar Ligi'nde Barcelona dışında hangi takıma defans futbolu oynadı ? Veya bu sene Real Madrid hangi takımı bozmaya yönelik oynadı ? Düşünün bakalım cevap var mı ? Yok sanırım. Real Madrid'in bu sene ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde kaç gol attığına bir bakın bakalım. Hem de sezon içersinde santrafor sıkıntısı yaşarken.
He şimdi diyebilirsiniz bu kadar hücumu iyi yapıyor bu takım ama neden Barcelona'ya karşı hücumu aklına getirmiyor diye. Çünkü Barcelona özel bir takım. Barcelona'ya karşı ilk işiniz oynatmamak olmalı çünkü. İkinci kısım oynamayı düşünmek olmalı.Mourinho da bunun bilincinde. Soruyorum o Mourinho'yu eleştiren futbol dehalarına, siz geçin bakalım Madrid'in başına, kaç yiyeceksiniz ?
Maça gelecek olursak, 60. dakikaya kadar Barcelona'nın üstün olduğu tek yan topla oynama yüzdesiydi. Onun dışında kaleyi bulan şut, gol girşimleri ya eşitti, ya da Madrid'in üstünlüğündeydi. İlk yarının başında oyun Real Madrid ağırılıklı geçti. Daha sonra ilk yarının ortasında ve sonunda Barcelona'ya verdi top Madrid. Bu bölümdeyse ileride kaptığı toplarla etkili olmaya çalıştı. Özellikle Di Maria'nın kanadından Alves'i çok zorladı Madrid. Nitekimde bolca faul kazandı oradan. Ancak bunların hiçbiri tehlike yaratamadı Barcelona kalesinde. Çünkü orta yapmak yerine Ronaldo hep kaleye vurmayı düşündü ve tüm toplar barajta kaldı.Sadece bir topu Alonso kullandı ve yalnızca o etkili oldu.
2. yarıyaysa ilk yarının en etkisiz ismi Mesut yerine Adabeyor ile başladı Mourinho. Bence Adebayor yerine formda bir Higuain veya Benzema tercihi daha olumlu olabilirdi. Valencia karşısındaki oyunları bu iki oyuncunun akıllarda ne de olsa. 2. yarının başıyla oyun Real Madrid ağırlıklı geçmeye başlamıştı ki 60. dakikada Pepe'nin sarı kartlık posizyonuna kırmızı kart verene kadar. Eee bir de Mourinho da atılınca direnci iyice kırıldı Madrid'in. Eğer Pepe atılmasaydı bir 5-10 dakika sonra Kaka'yı oyuna alabilirdi Mourinho. Ki maç başından beridir ısınıyordu Kaka. Ama o kırmızı kart tüm planları alt üst etti. Yine de oyun dengede giderken sağ kanattan gelişen atakta Marcelo'nun ayağının kayması Affelay'ın önünü birden boşalttı ve yaptığı ortada Messi'nin golü geldi. 2. gol ise tam bir komediydi. O gol Real Madrid'li oyuncuların oyundan ne kadar düştüğünün göstergesiydi. O yenilen 2. gol turu iyiden iyiye zora soktu.
Gelgelelim Mourinho'nun yaptığı maç sonu açıklamalarına. Haliyle hakemden dertliydi. Aslına bakarsak da dozunu biraz abartsa da eleştirinin, ki tarzı bu, haklıydı. Maçın kırılma anı olan Pepe'ye gösterilen kırmızı kart oldukça ağırdı. Sarı kartla geçiştirilebilirdi. Onun dışında her posizyonda yüzlerine temas yokken hakemi kandırmaya yönelik hareketlerde bulunan sosyal ahlakı üst seviyede olan Busquets ve Pedro'ya hakem sarı kart gösteremedi. Di Maria'ya 4veya 5 sarı kartlık pozisyonda bulunan Alves'e ise sadece 1 sarı kart göstererek oyunda kalmasını sağladı. Sonuç olarak hakem takdir haklarını o hayran olduğu ''Messi''nin takımından yana kullandı.
2.maça da kısaca değinecek olursak Mourinho Barcelona artık finalde diyor. Bence kesinlikle bu bir taktiksel demeç. Barcelona'yı rahatlatıp, ikinci maç için anavtaj sağlamak istiyor. Neticede Mourinho olunca işin ucunda insanın umutlatı taze kalıyor.
Real Madrid | |
---|---|
Casillas | |
Arbeloa | |
Sergio Ramos | |
Albiol | |
Marcelo | |
Pepe | |
Lass Diarra | |
Xabi Alonso | |
Özil | |
Adebayor 47' | |
Cristiano Ronaldo | |
Di María |
Barcelona | |
---|---|
Víctor Valdés | |
Dani Alves | |
Piqué | |
Puyol | |
Mascherano | |
Xavi | |
Busquets | |
Keita | |
Messi | Gol 78' 89' |
Pedro | |
Afellay 73' | |
Villa | |
Sergi Roberto 92' |
2 yorum:
Yıllardır sıkı bir Mourinho hayranı olarak, belki de ilk kez, dün gece José'nin yaptıklarını ciddi anlamda sorguladım. Yanlış anlaşılmasın, maçın sonucuna göre değil, maç içinde...
Takım, gereğinden çok çok fazla yaslandı. Kontrollü oyunun, takım savunmasının, böyle bir maçta ne kadar önemli olduğunun farkındayım. Ancak dün neredeyse kendi yarı sahasının 40 metresine sıkışmış bir Madrid vardı. Çok sinir bozucuydu... Ronaldo'nun, ileride tek başına çaresizce pres yaptığı 1-2 pozisyonda öyle bir isyanı vardı ki, beni benden aldı. Eminim bir çok Realli de o an benimle aynı şeyleri hissetmiştir. José'yi yıllardır takip ediyorum; onun takım savunması, kapalı oyun anlayışı, kesinlikle bu değil ve kesinlikle böyle olmamalı.
Rahatsız olduğum diğer bir konu da oyuncu tercihleri. 10 gün önceki lig maçında 10 dakika iyi oynayan Mesut, iki maçtır (El Clasico) 11'de ve sahayı hiçbir şey yapmadan terk ediyor. Artık iyileşen, formunu da bulan Kaka ise, 3 maçta 1 dakika forma şansı bulamadı! Benzema ve Adebayor adındaki iki kazmaya, hem genel anlamda, hem de bu El Clasico'larda yeterince şans tanıyıp, yine sakatlıktan dönen ve kendini toparlayan Higuain'e 1 dakika şans vermemesi de cabası!
Bir yandan, "José'nin mutlaka bir bilgiği vardır; benim fark etmediğim bir faydasını görüyordur bu oyuncuların." diye de düşünüyorum. Ancak şu tercihleri, 3 Clasico'da da bir işe yaramadı!
Haftaya, 0-2'nin rövanşına da böyle kapalı bir takımla çıkıp hepten rezil olmaz umarım... Bari adam gibi Kaka, Ronaldo, Higuain, Di Maria gibi sağlam hücum hattı olan bir takımlar çıkalım. Dün 2 yedik, o gün belki yine 5 yeriz! Ama eminim, o takım 5 yese bile en az 2 atar ve daha adına yakışır oynar...
Yazdıklarına gerçekten katılıyorum. Adebayor konusunu ben de belirttim. Adebayor'u ikinci yarının başında sahada görünce hayal kırıklığına uğradım. Higuain'i tercih eder diye düşündüm. Ama neden bilmiyorum bu maçlarda hep Adebayor tercihini kullandı. Belki uzun boylu diye. Belki ilerideki presi yüzünden ama Higuain'i düşünmedi.
Kaka konusuna gelince dün basın toplantısında kendi de dedi. Eğer Pepe atılmasıydı Kaka'yı oyuna sürecekti. Ama o salakça kırmızı kart tüm planları alt üst etti.
Dün sahada gerçekten çok defansif bir oyun vardı, Ronaldo'nun o isyanında ben de aynı şeyleri hissettim senle. Ancak dün diğer maçlardan farklı olarak Barcelona savunma hattı daha gerideydi. Bu da orta saha oyuncuların yine aynı yerde durmalarına rağmen hücum oyuncularının daha ileride durmasına sebep verdi. Bu da Ronaldo'nun isyan ettiği boşlukları doğurdu.
Mourinho bu maçta gol yememeyi düşünerek çıkmıştı. 2 maçlı bir oyunda kendi evinde gol yememek altın değerindedir. Dünkü açıklamasında Barcelona'ya gol attırmazdık o kırmızı kart olmasaydı dedi. 2. maça istese de istemese de hücum ağırlıklı oynatacak, hem skor, hem de kadro dezavantajı yüzünden.
Yorum Gönder