28 Ocak 2011 Cuma

Real Madrid'li Adebayor


Adebayor için görüşler ikiye ayrılmış durumda. 6 ay sonra Manchster'ın yolunu mu tutucak, yoksa Mourinho onu yeniden mi yıldız yapacak? Bence 2. seçenek daha akla yatkın. Hem diyelim o beklenen üst düzey katkıyı yapamayacak olsa da bu takıma en azından 6 ay  ikinci bir santrafora kesinlikle ihtiyaç vardı.

27 Ocak 2011 Perşembe

Jose Mourinho ve Sözleri

*''Dünya'nın en iyi teknik direktörü ben değilim ama benden iyisi yok.''

*Bologna teknik direktörü Mihajloviç, Mourinho için "Mourinho ile futbol konuşmam. futbol oynamamış birinin bazı şeyleri anlamasını beklememek lazım" dedi. Mourinho'nun Mihajloviç'e kendi stilinde cevabı "Jokey olmak için önce at mı olmak gerekir?"

*Frank Rijkaard’a dair: “Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükkemmeldi, başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken, bu kez Rijkaard’ın elinde koca bir sıfır var.''

*Manchester United’a dair: “Stres mi? Kuş gribi bende daha çok stres yaratıyor. Ciddiyim, kuş gribinden bile Manchester’dan fazla korkuyorum.”

*“Normal şartlar altında Porto şampiyon olacaktır; anormal şartlar altında, Porto yine şampiyon olacaktır.

*Barcelona’ya yenildikleri maçta Asier Del Horno’nun maçtan atılmasına neden olan Lionel Messi için: “Barcelona, muhteşem tiyatrolarıyla bir kültür kenti. Bu çocuk da artistliği iyi öğrenmiş.''

*Takımda yaptığı taktik ve oyuncu değişikliklerine dair: “Eğer evdeki garajınızda bir Bentley’niz, bir de Aston Martin’iniz varsa ve her Allah’ın günü gideceğiniz yere Bentley’inize binerek gidiyorsanız, e biraz aptalsınız demektir.


*''Eğer işimin kolay olmasını isteseydim, Porto’da kalırdım. Güzel mavi koltuk, UEFA Şampiyonlar Ligi kupası, Tanrı ve Tanrı’dan sonra ben.''

*Tottenham ile Stamford Bridge'te berabere kalınan maç sonrası: ''Tottenham buraya bir otobüsle geldi ve o otobüsü kalenin önüne çektiler.''

* Zlatan İbrahimovic-Eto'o takası hakkında'' Sadece aptal bir antrenör İbrahimoviç'i kaybettiği için üzgün olmadığını söyleyebilir ancak onun yerine gelen oyuncuyu beğenmemek de yalnızca aptal birinin söyleyebileceği bir şey" dedi. Elbette Eto'o da çok büyük golcü ama Ibrahimoviç'le asla karşılaştırılamaz bile. Ibrahimoviç'in üstüne sistem kurabilirsin ama Eto'o yu kurulu sisteme yerleştirebilirsin ancak.''

*Puan kaybından sonra basın toplantısında soru gelir: "Takım yorgun muydu?"

-Yorgun mu? Günde 15 saat çalışıp ayda bir kaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur. biz değil.

* Roman Abramovich’e dair: “Eğer bana takımı çalıştırma konusunda yardım etseydi, ligin dibine vururduk. Ve eğer ben ona mali işlerinde yardım etmeye kalksaydım, çoktan iflas etmiş olurduk!”

*Hakemler hakkındaki soruya verdiği cevap.: ''O sizin sorununuz ben yabancıyım gideceğim ve bir gün.Hakemler sizin, ne yapacağınızı  siz düşünün.''


*''Tanrım beni dostlarımdan koru, düşmanlarımla ben uğraşırım.''


*''Şampiyonlar ligi finali Inter için bir hayalin gerçekleşmesi, Barcelona içinse bir saplantı. İşte fark bu. Hayal etmek, saplantıdan daha saftır. Hayalin içinde gurur vardır, dünyanın her yerinde böyledir. Barcelona için hayal Roma'da gerçekleşti, Bernabeu'daki final ise onlar için sadece bir saplantı."


*''Ben Şampiyonlar Ligi Kupasını daha önce kazandım ama İnter bunu 50 yıldır kazanıamıyor''


*Barça-Inter Şamp. Lig. maçı sonrası basın toplantısı;  Gazeteci: İleride Barcelona'yı çalıştırma fikrine nasıl bakıyorsunuz?
JM: Burada benden ne kadar nefret edildiğini sizler de gördünüz. Bunun sevgiye dönebileceğine inanacak kadar salak olduğumu mu düşünüyorsunuz?


* ''Barcelona serisini kazandık ama herkes Barcelona'nın ne kadar iyi oynadığından ve bizim kalenin önüne takım otobüsünü park ettiğimizden bahsediyor. Kalenin önüne takım otobüsünü parketmedik, takım uçağını parkettik. 2 sebebi vardı. Birincisi 10 kişiydik, ikincisi ilk maçı 3-1 kazanmıştık. Otobüs, gemi ya da uçak park ederek değil, San Siro'da onları ezerek finale çıktık."

* Manchester United maçına dair: “Menajer ve oyuncuların, kendi sahalarında oynadıkları son maçta, bize karşı kaybetmeleri üzerine sahada şeref turu attıklarını gördüm. Böyle bir şeyi Portekiz’de yapmaya kalksanız, tepenize şişe yağdırırlar!

* Kendisini yuhalaması kuvvetle muhtemel Barcelona taraftarlarına dair: “Salı günü sahaya maçtan önce çıkıp, kalabalığın yaratacağı duygunun tadını çıkaracağım.”

*

Copa Del Rey'de El Clasico Finali

Şimdiden bu başlığı atsak yanlış olmaz herhalde. Sevilla'yı deplasmanda Benzema'nın tek golüyle 1-0 mağlup ettik. Barcelona'ysa evinde Almeria'yı 5-0 ile geçerek çok önemli bir avantaj elde etti. Barcelona elbette ki bizden daha avantajlı ancak evinde bileği bükülmeyen Mourinho bu maçta Sevilla'ya Santiago Barnebau'da en azından yenilmeyerek finali getirecektir. 5-0'ın intikamını 2 maça yayarak almak için çok önemli bir fırsat olacak bizim için bu final.

Maçın geneline bakarsak, ilk 11 şu şekildeydi;
Casillas, Ramos, Carvalho,Raul Albiol, Arbeloa, Xabi Alonso, Lass(Marcelo), Khedira, Mesut(Grenero), Ronaldo ve Benzema(Di maria).
Diğer maçlardan farklı olarak bu sefer orta alanı 3lemişti Mourinho. Pepe'nin sakatlığında Ramos genelde stoperde oynarken bu sefer sağ bekte görev aldı. Kuşkusuz Ramos sağdayken çok ama çok daha etkili. He elinizde o stoperde oynarken onun açığını kapatacak bir sağ bek vardır o zaman stoperde düşünülür ama o da yok. Tekrar eski yerine çekerek Ramos'u doğru yaptı Mourinho bence.

Son haftalardaki o hücum kısırlığını üstünden atmış gibiydi Real Madrid.Skor tek golle elde edilse de daha üretkendik dün gece.  Benzema'ysa sanki ''Ne gerek vardı Adebayor'u almanıza?'' dercesine güzel bir gol attı. Bu adamın sorunu bu işte. Gol atarken attığı goller genelde üst düzey, ancak yanında kaçırdığı gollerde çok beceriksizce. Bunu dengeleyebilse sorun olmayacak. Ancak Adebayor'un alınması Benzema ne kadar iyi de olsa gerekliydi. 2. bir santrafor şart.

Dün gece jeneriklere geçebilecek 2 gol çok şansızca kaçtı. İlki Xabi Alonso'nun orta sahadan kaleye yolladığı top. Mesut'a atılan çok güzel bir topu çıkarmak için Sevilla kalecisi Palop kaleden baya bir açıldı. Bunu fırsat bilen Alonso ortasahadan öyle akıllıca bir vuruş yaptı ki. Ama şansızlık kaleye giden top son anda falso alıp auta yöneldi. 2.si ise Sergio Ramos'un rövaşatası. Kornerden gelen topa öyle güzel vurdu ki Ramos. Ama o da direğin hemen üstünden dışarı gitti. Dün bu iki gol dışında kaçan öyle bir gol daha vardı ki. Ama bu ''Nasıl kaçar?'' dedirten cinstendi. Ronaldo ve Mesut ikilisi kaleciyle karşı karşıya gol kaçırdılar. İnanılmaz gerçekten.

26 Ocak 2011 Çarşamba

Adebayor Real Madrid'de

Ve düelloyu kazanan Jose Mourinho oldu. Daha önce ''Seneye konuşmak için erken'' diyerek bir anlamda Başkan Perez ve genel direktör Valdano'ya rest çeken Mourinho en sonunda istediğini aldı.Van Nistelrooy için Hamburg'tan olumsuz yanıt alan Real Madrid'de gündemdeki bir başka isim olan Adebayor'un transferi gerçekleşti. Madrid Adebayor'u kiralamak, City ise satmak istiyordu. Bu yüzden transfer biraz geçikti. Ama sonunda Madrid'in dediği oldu ve sezon sonuna kadar kiralandı Adebayor.

Adebayor Arsene Wenger'in yarattığı bir oyuncu. Onu oynatabilmek için ekstra bir hoca lazım. Bu yüzden de başarılı olamadı Manchester City'de. Mourinho da Wenger gibi ekstra bir hoca. Adebayor'un da tekrar kendini kanıtlaması lazım. Mourinho'nun bu tip yetenekli ancak kendini yeniden kanıtlaması gereken oyuncularla neler yapabileceğini biliyoruz. Fazla geriye gitmeye gerek yok; Wesley Sneijder, Diego Milito bunun en güzel örnekleri.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Zor da olsa Real Madrid

Malaga maçında teknik direktör Jose Mourinho biraz revizyona gitti kadroda. Mesut, Xabi Alonso ve Khedira yedekti. Khedira yedekken oynayan Lass da yedekti işin ilginç yani. Granero ve Gago'ya emanet etmişti orta sahayı. Mesut'un yerineyse hazır olmayan Kaka'ya vermişti formayı. Kaka'nın hazır olmadığı çok açık. Mourinho ise onu hazır hale getirmek için sonradan oyuna sokmayı değil de, ilk 11 de başlatmayı tercih ediyor. Doğru da yapıyor bence. Umarım kısa sürede beklediğimiz, özlediğimiz Kaka'yı izleriz sahada.

Bu revize edilmiş kadro ilk yarıda istenileni vermedi açıkcası. 2. yarıya da Kaka-Mesut ve Gago-Alonso değişiklikleriyle başladı Real Madrid. Ama yine de o sezon başındaki rakibi bunaltan, en kısa yoldan sonuca giden Madrid yoktu sahada. Son iki maçtır skor üretmekte sıkıntı çekiyor takım. Son 2 maçta yalnızca 2 gol atılması da bunun en büyük göstergesi.

Maçın özeliyle paralel olarak Benzema konusuna gelelim. Son haftalarda Jose sürekli bir forvet istediğini dile getiriyor.Başkan Perez ve genel direktör Valdano ise Benzema'nın kazanılmasından yana. Dünkü maçta golü de Benzema attı, ancak attığının yanında dünyalara kaçırdı. Attığı gol çok şıktı. ''Gerçek Benzema'' bu dedirten bir goldü. Ancak attığının yanında kaçırdıkları ve geçen yazımda da değindiğim acemice ofsaytta kalması bu attığı gole gölge düşürmüş durumda. Şüphesiz üzerinde büyük baskı var Benzema'nın. Ancak bu attığı gol de bu üzerindeki baskıyı hafifletmezse o zaman Madrid'in bundan sonraki haftalarda işi oldukça zor.

9 Ocak 2011 Pazar

CR7:4- Villareal:2

3 gol 1 asist. Ronaldo'nun bu geceki performansı.Attığı 3 gol ve Kaka'ya attırdığı golle, galibiyette önemli pay sahibi. 39 maçta 41 gol. Real Madrid kariyeri. Gerçekten büyük oyuncu CR7.

4-2 kazandı Madrid. Aslında skora bakarsak biraz rahat bir maçmış gibi gelebilir. Ama hiç de öyle değildi. Dün 90. dakikada gelen Arsenal beraberliği, bügün de 79. dakikaya kadar 2-2 giden bu maç.Varsa benim gibi hem Arsenal, Hem Real Madrid taraftarı çok iyi anlar beni. Villareal çok hızlı başladı maça. Özellikle defans arkasına atılan toplar büyük sorun yaşattı Real Madrid kalesinde. Bunun ilk sinyaliyse 30. saniyede gelmişti hatta. 7.dakikada da öne geçtiler. Ancak Benzema-Mesut-CR7 işbirliği 9. dakikada beraberliği getirdi. Bu golde Mesut resmen al da at dedi Ronaldo'ya. Yine defans arkası bir topla 17'de öne geçti konuk ekip. Ancak ilk yarının son dakikalarında sağ dar bir açıdan kazanılan serbest atışta, Ronaldo önce Xavi Alonso'yla beraber topun başındaydı ve birden ceza alanına yöneldi. Alonsonun ortaladığı topa kafayı vurarak soyunma odasına 2-2'lik skorla gidebildik.

2. yarıya Lass-Khedira değişikliğyle başladık. Bu değişiklik orta sahanın hakimiyetini Madrid'e getirdi. Bu dakikadan sonra da nefes alamadı Villareal. Ancak Benzama'nın inanılmaz şekilde ofsaytta kalması bir türlü golü getirmedi. Resman üst düzey bir forvete yakışmayacak acemilikte ofsaytta kaldı. Eğer bu takımda kalıcı olmak istiyorsa, bu sorunu aşmalı. Aranan gol de 79'da CR7'den geldi. Bu dakikadan sonra çözülen rakip karşısında Kaka ile 4. golü buldu Real Madrid. İşte tam o an Jose Mourinho şovunu yaptı ve Villareal yedek kulübesini karıştırdı. Villareal teknik direktörü Juan Carlos Garrido'da bu karışıklıkla kırmızı kartı gördü.
 
 

Arsenal Türkiye